
3- Boşanma Davası Delil Toplama
Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma nedenlerinden birinin varlığı durumunda, mahkemeler boşanma kararı verebilir. Eşlerin karşılıklı isteği durumunda, yargıçlar kolayca boşanma kararı verebilir[1]. Ancak gönüllü veya gönülsüz boşanmada tarafların sunduğu delillerle haklı veya haksız olmaları söz konusudur. Bunun sonucu olarak nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi farklı sonuçlarla karşılaşmaları mümkündür.
Dedektiflerin başvuran eşi haklı çıkaracak ve daha fazla haklara sahip olacak şekilde araştırma yapmaları gereklidir. İzlenmesi istenen eşi gizlilik içinde takip eder, gün içinde girdiği mekânları araştırır, görüştüğü insanlarla ilgili bilgi toplar, irtibatta olduğu kişileri tespit eder ve bunlarla ilgili detaylı bilgi toplar. Kişinin daha önce bir suç işleyip işlemediğini araştırır, bununla ilgili olarak özel veya resmi bilgi almaya çalışır, kişinin mali kayıtlarını inceleyerek usulsüz kazanç elde edip etmediğini kontrol eder.
Boşanma davasında sorun tazminat ya da nafaka ile ilgili ise kişinin gelir ve giderlerini kontrol eder ve kazandığı gerçek miktarı hesaplayarak ve bunu kayıt altına alarak başvuran eşe bildirir.
Boşanmalarda lehine veya aleyhine delil elde etme araştırması, boşanmada haklı olarak ve bunun sonucu olarak tazminattan kurtulma, tazminat alma, çocukların velayetini kazanma gibi durumlar için önemlidir.
Eş mal varlığı araştırma: Evli iken, boşanma aşamasında veya velayet davalarında eşlerin mal varlığının ne olduğu önem arz eder. Çok zaman eşler mal kaçırırlar. Kendilerini borçlandırırlar. Bunların araştırılması ve tespiti önemlidir.
Mal Paylaşımı Yeni Medeni Kanun’la edinilmiş mallara katılım rejimi getirildi. Evlenecek çiftler yasada alternatif olarak yer alan mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı veya mal ortaklığı rejimlerinden birini seçmezse otomatikman bu rejime tabi oluyorlar. Ancak 01.01.2002 tarihinden önce evlenen kadınlar bu düzenlemeden kısmen yararlanabiliyor. Çünkü kadınlar eşlerinin bu tarihten önce edindiği mal varlıkları üzerinde hak iddia edemiyor (eğer eşleriyle birlikte notere gidip edinilmiş mallara katılım rejimine geçiş sözleşmesi yapmamışlarsa). Bu sözleşmenin yapılmadığı evliliklerde, kadın sadece 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar üzerinde hak iddia edebiliyor.
Boşanmada mal paylaşımı konusunda çiftlerin önüne dört seçenek sunulmuştur. Artık çiftler hangi mal rejiminden yararlanmak istiyorlarsa o yönde tercih yapabilecektir. Ancak hiç bir seçenek seçmemişler ise otomatik olarak “edinilmiş mallara katılım” rejiminden yararlanmış olacaklardır. Dört farklı mal rejimi eşlere şu seçenekleri sunuyor.
Mal Ayrılığı: Evlilik süresince kim ne kazanırsa kendine ait olacaktır ve boşanma halinde mal paylaşılmayacaktır.
Mal Ortaklığı: Boşanma halinde kişisel mallar ile miras yoluyla edinilen mallar paylaşılacaktır.
Paylaşmalı Mal Ayrılığı: Eğer bu rejim seçilirse boşanma durumunda mülkiyet devri yapılacak ve kişiler üzerlerindeki malları birbirine tapu vererek paylaşacaktır.
Edinilmiş Mallara Katılım: Eğer çiftler evliliğin başında bir seçim yaptıklarını belirtmezlerse otomatik olarak bu rejim uygulanacak ve boşanma durumunda mahkeme tarafından tayin edilen bilirkişi, tarafların hisselerine düşecek malların miktarını tespit edecektir.
Boşanmada
eğer mal paylaşımı konusunda eşler sorun yaşıyorsa ve bu konuda haklı olanın
ortaya çıkması için araştırma yapılmasını istiyorsa, araştırma yapacak olan
kişinin yeni medeni kanunun getirmiş olduğu mal paylaşım rejimini bilmesi
gerekir.
[1] Türk Medeni Kanununun 161 ile 201 inci maddeleri arasında yer almıştır. Medeni kanunda boşanma sebepleri olarak; 161. Maddede zina, 162. Maddede hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, 163. Maddede suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, 164. Maddede terk, 165. Maddede akıl hastalığı, 166. Maddede evlilik birliğinin sarsılması olarak sayılmıştır.